Bilsam Logo

Ana Sayfa » Yeni Dönem Empati Düsünce Toplulugu

Yeni Dönem Empati Düsünce Toplulugu | Bilgi Yolu Egitim Kültür ve Sosyal Arastirmalar Merkezi | Bilsam.Org
Empati Düsünce Toplulugu Ekim 2013...


     

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

      Empati Düsünce Toplulugu üç (3) aylik yaz tatili sonrasi 2013-2014 dönemi ilk toplantisini “Kimlik Problemleri ve Demokratiklesme” gündemiyle 4 Ekim saat 19:00’da Ögretmenevinde gerçeklestirdi. Programa konusmaci olarak Sivil Dayanisma PlatFormu Baskani ayni zamanda Akil Insanlar Heyetinin Dogu Anadolu koordinatörlügünü de yürütmüs olan Ayhan OGAN katildi. Dünyada ve Türkiye’de kimlik problemleri ve demokratik ülkelerin bu sorunu nasil astiklari ve Türkiye’nin demokratiklesme sürecinin müzakere edildigi program, demokratiklesmeye yönelik temennilerin alinmasi ile sona erdi.

 

      Konusmasina, insanlik tarihi itibariyle Demokrasinin yönetim anlayisi olarak insanoglunun daha mutlu ve gelismeye açik siyasi rejimi oldugunu belirterek baslayan Ayhan OGAN; Demokrasinin toplumlarin kahir ekseriyetinin büyük uzlasma zemini ve birbirini ikna rejimi oldugunu vurguladi.

 

      Türkiye’deki kimlik çatismalarinin temelinde; etnik kimlik, dini inanis ve hayat tarzi farkliliklarinin oldugunu belirten Ayhan OGAN bunlarinda 20 yy’a ait sorunlar oldugunu belirtti. Türkiye toplumunun kahir ekseriyetinin dindar oldugunu ve Türkiye’deki Islam-Demokrasi denkleminin yanlis kuruldugunu ve bu denklem üzerinden yapilan tartismalarin bizi ileriye tasiyamayacagini, bunun yerine Müslümanlar ve Demokrasi iliskisinin tartisilmasinin daha dogru bir tartisma olacagini belirtti.. Islam’in vazettigi bir yönetim modeli olmadigini bu yüzdende Islam-Demokrasi arasinda bir çeliski bulunmadigini toplumda yasanan bu kafa karisikliginin asilmasi halinde Türkiye’nin demokratiklesme hamlelerinin daha hizli ve saglikli olacagini belirtti. Kimlik mevzusu modern ve postmodern döneme ait bir sorun, artik insanlarin kendilerini tek bir kimlik ile tanimlamadiginin görülmesi gerekiyor. Insanlarin temel talebi sahip olduklari tüm kimliklerle karar alma ve yönetim süreçlerine dâhil olmaktir.

 

 

      Modern dönem ideolojisi olan Uluslasma ve Ulus Devlet fikri Cumhuriyetin kurulusunu da etkilemistir. Cumhuriyetin kurulus sürecindeki çok kimlikli ve kültürlü yapi 1924 sonrasi Ulus Devlet fikriyati yüzünden tek tiplestirici bir çerçeveye bürünmüstür. Bu sürecin getirdigi dayatmalar ve yok saymalar bugünkü sorunlarimizin temelini teskil etmektedir. Cumhuriyetin bu döneminde toplum, karar alma ve yönetim süreçlerinin sekillendirilmesine hiçbir zaman dâhil edilmemistir. Topluma Türk, Sünni, Hanefi ama ayni zamanda dinin görünür olmadigi bir gömlek giydirilmek istenmistir. Maalesef yasadigimiz 90 yillik süreç bu iç çatismalarla geçmistir.

 

      Demokratiklesmenin baslangiç noktasi yeni ve sivil bir anayasadir. Suan Türkiye’de yapilan anayasa çalismalari, sistemi komple yenilemekten ziyade mevcut anayasanin yol çizgisinde revizyonist bir yenileme çalismasidir. Hukuk felsefesinde buna yeni bir anayasa denmesi mümkün degildir. Çözüm; bu revizyonist yenileme yerine sifirdan toplumun istekleri ve beklentilerini karsilayacak herkesin kendini bu ülkeye ait hissedebilecegi yepyeni bir anayasa yapmak ve bu felsefenin hakim oldugu yeni devleti insa etmektir. Bunun için siyasi anlayisin degismesi gerektigi kadar yargi, sivil ve askeri bürokrasi zihniyetinin de degismesi gerekmektedir. Bagimsiz degil tarafsiz yargi, ve devletin memuru degil halkin devleti ve halkin memuru anlayisinin hakim olmasi gerekir.

 

 

      Gelismis ülkeler kimlik problemlerini 20 yy da çözmüstür. Maalesef Türkiye hala 20 yy’in sorunlariyla zaman ve enerji kaybetmektedir. Türkiye potansiyelini mevcut sorunlarinda ötesinde 21 yy sorunlarini da çözebilecek bir standart ve perspektife göre kullanmali ve atacagi adimlari 21 yy’in gerekliliklerine göre atmalidir. 21 yy’da artik yepyeni bir nesil ve toplumla karsi karsiya kalacagiz. Bilgi ve iletisimin sekillendirdigi e-toplum olusmaktadir. 20 yy modern döneminin olusturdugu Formel yapilar her geçen gün daha da etkisizlesip yok olmaya dogru gitmektedir. Bunlarin yerini daha basit, gevsek yapili ama daha etkin sivil örgütler ve yapilar almaktadir. 21 yy’daki degisim hizi her seyi degistirecektir ve bundan kaçinmak mümkün görünmemektedir. Bu yüzden Türkiye olarak degisim dalgasina hazirlikli olunmali ve mevcut potansiyelimiz bu dalgadan maksimum faydalanacak sekilde kullanilmalidir. Bunu basarabilirsek 20 yy’da iskaladigimiz basariyi yakalayabilir ve gelismis ülkeleri geçebiliriz.

 

      Bu süreçte Türkiye’de muhalefetinde degisim dilini kullanmasi ve iktidari daha fazla demokrasi ve degisim için zorlamasi gerekmektedir. Mevcut yapisiyla muhalefet maalesef siyasette özne ve aktör olmaktan çok uzakta bir profil sergilemektedir.

       Toplanti sirasinda su fikirler öne çikti.

1. Siyaset ve toplumsal kesimler arasindaki güven bunalimi giderilmelidir.

2. Siyasetteki dalgalanmalara ragmen toplumsal kesimler arasindaki diyalog devam etmelidir.

3.. Herkesin “ötekine” vicdan terazisiyle bakmasi birbirimize tahammülümüzü ve sorun çözme kabiliyetimizi artiracaktir.

4. Kimlik ve etiket odakli degil deger odakli bir dil ve üslûp gelistirmelidir.

5. Herkes kendini tanimladigi gibi kabul edilmelidir.

 

 

 

 

 

Eklenme Tarihi : 8.10.2013





E-Posta Listesi

Günün SÖZÜ

 
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
© 2009-2024 - Tüm Hakları Saklıdır. Bilsam.Org | Sistem:UmutDenizi Web