Bilsam Logo

Ana Sayfa » Ögrenci Sempozyumu ( Devam )

Ögrenci Sempozyumu ( Devam ) | Bilgi Yolu Egitim Kültür ve Sosyal Arastirmalar Merkezi | Bilsam.Org
Ögrenci Sempozyumu devam...


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
V. Oturum ( Felsefe )
 
 
 
1.Zehra ÖZTÜRK:Islam Düsüncesi’nde bir Yorum Gelenegi Olarak Te’vil:
 
-Islam Düsüncesinde Te’vil ve Tefsir ayrimini ilk defa  yapan Imam Maturidi’dir. Ayrica Maturidi’ye göre sahabe tefsir yapmis,fukaha ise te’vil yapmistir.
 
-Hz. Peygamber’in vefatindan sonra söz(vahiy) sabit kalmis muhataplar ve haller degisiklik göstermistir. Iste tam da bu nokta, Kur’an te’vilinin baslangicini teskil eder
 
-Islam Düsüncesinde te’vile, Kur’an ayetlerinin zahirinden kopus ve  sapkin fikirlerin ispatlanmasi girisimi gibi  olumsuz anlamlar  müslümanlar arasinda zaman içerisinde artan siyasi, ideolojik ve düsünsel kavgalar sonucunda yüklenmistir.
 
- Hiristiyanlikta kutsal kitap vahyi insanin merkezde oldugu bir süreçtir. Bu durum Islam’in vahiy anlayisi ile zit düsmektedir.
 
-Günümüzde Kur’an’in anlasilmasi için daha çok hermeneutigin kullanilmasi te’vil’in anlasilmadigini göstermektedir.
 
- Islam düsüncesindeki te’vil ile Bati düsüncesinin hermenötiginin uygulama alanlari birbirinden oldukça farklidir
 
-Te’vil ve hermeneutik birbirlerinin yerine kullanilmamasi gereken sekilde ontolojik ve epistemolojik açidan farklidir.
 
- Islam filozoflari felsefi birikim ve tecrübeyi, Kur’an’i Kerim’i te’vil etmenin bir imkâni olarak görmüslerdir.
 
 - Te’vil; Islam düsüncesine asirlardir zenginlik katan akli, zihni, içtihadi bir etkinliktir.
 
 
2.Mirpenç AKSIT: Düsünce Tarihinde Ölüm Kavrami:
 
- En soyut realite ve en reel soyutluk olmasi nedeniyle, ölüm, insanin korku yanina yönelik en büyük tehdidi meydana getirmektedir.
 
-. Insan, böyle bir gerçek karsisinda, hissettigi kaygi ve korkularin olumsuz etkilerini azaltmak veya mümkünse ortadan kaldirmak için kültürel, felsefî ve dinsel araçlara yönelmistir.
 
- Ölüm hadisesi düsünme yetisine sahip herkesi de her zaman ilgilendiren bir durumdur.
 
- Ölecegini bilen tek varlik  daha da mühimi, ölümden korkan tek varlik insandir.
 
- Ölüm, felsefede hayatin anlami ve öneminin dile getirilmek istendigi yerlerde söz konusu edilmistir
 
- Ayrica iyimser ve kötümser dünya görüslerinin olusmasinda ölümle ilgili düsünce ve inanislarin büyük payi vardir                                            
 
- Helenizm dönemi mutlulukçu filozofu Epikuros’un ölümü  “bizi bu hayattaki zevklerden ve mutluluktan alikoyan sey(hiçlik)”  degerlendirmesi modern dönemin ölümle ilgili bakis açisinin temelini olusturmustur.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      
 
- Ortaçagda ölüm, etik ve teolojik bir düzlemde temellenir. Ortaçag felsefesine göre ölüm, insanin isledigi ilk günahin neticesi olarak ortaya çikmistir, insana verilmis bir “ceza”dir.
 
- Islam düsüncesinde, ölümün kaynagi islenen bir suç degildir.
 
- Islam felsefesinde ölüm insanligin en keskin gerçekligidir
 
- Islam tasavvufuna göre ölüm, Allah’tan gelen ruhun yine Allah’a dönmesinden baska bir sey degildir. Bu yüzden de ölüm diye bir sey yoktur
 
-Aydinlanma felsefesi Epikuros’un ölüme dair tuttugu yolu benimsemis, hatta onu çok daha ileri bir noktaya tasimistir. Aydinlanma felsefesi temel dinamiklerinden hareketle ölüm algisini da nedensellik belirlenimleri çerçevesinde izah getirilmeye çalisilmistir
 
- Hegel reel ölümü felsefi bakis açisi ile tinin kendisini tarih içinde gerçeklestirmeden kaybolup gitmesine bagliyor.
 
- Ölüm hadisesinin tasidigi anlam, bakis açisina göre degismektedir.
 
- Mutlak varliga inanan kisi için ölüm, hayatin dönüm noktasidir
 
- Ölüm, askin bir varliga ve kutsal alana inanmayanlar için ihtimallerin son buldugu bir olaydir,hayati anlamsizlastirmaktadir.
 
 
 
3.Gamze EKIN:Felsefi Söylemin Yasamsal Etkisi:
 
-Felsefi söylemin temelini olusturan yasam ve varolus biçimi seçimi filozoflarin bagli bulunduklari toplumsal etkinliklerden esinlenmekte ve bir felsefe okuluna aidiyeti beraberinde getirmektedir
 
-Felsefe hem söylem hem de yasam biçimidir, bu ayrilmaz ikili, bilgelige ulasmaya çalisir ama ona asla erisemez.
 
- Felsefe ile felsefi söylem birbirinden farkli ölçümlenen ama birbirinden ayrilamayan iki ögedir.
 
-Ilk çag filozoflarina göre ,bir kisinin filozof olmasi, yaratip gelistirdigi felsefi söylemin özgünlügüne ya da bolluguna degil yasam biçimine baglidir.
 
- Filozof her seyden önce en iyi insan olmalidir. Bir söylem ancak bir yasam biçimine dönüsebildigi ölçüde felsefi olabilir. Felsefi yasam ile felsefi söylemin ölçümlenmeleri birbirinden farklidir, ama diger yandan bunlar birbirinden ayrilamazlar.
 
-Felsefi söylem ve felsefi yasam birlikteligini saglayabilen ilk filozoflarin açtiklari okullar, yetistirdikleri ögrenciler, gelistirdikleri düsünceler yüzyillar öncesinde kalsa da hala etkisini sürdürebilme gücünü bizlere göstermektedir.
 
 
 
4.Selin KAYA: Toplumsal tahayyülün, Biyolojik Üretimin  ve Felsefi Kurgunun Tecessümü olarak Episteme:
 
- Bir dünya yaratmak bilme meselesinin en mühim noktasidir.
 
- Bilimsel cemaat esitlige dayali  degildir
 
- Bilimsel sürekliliginin saglanmasi ve özerkliliginin korunmasi, bilim adamlarinin bilimsel cemaatin normlarina uymasina baglidir.
 
- Farkli epistemik cemaatlerin dilleri farkli dünyalardan söz eden dillerdir.
 
- Bilimsel dil pozitivist idealllerin ön gördügü sekilde dogayi ve dogal olaylari birebir yansitan bir dil degildir ve aslinda böyle bir dil mümkün de degildir
 
- Tarihi gelisim içinde, dogmalardan arinilmis bir alana geçilmemistir; dini dogmalar alanindan bilimsel dogmalar alanina geçilmistir
 
-Dogmasiz epistemik cemaat olamaz
 
- Bilimsel arastirmanin “objektif” oldugu yanlis bir düsüncedir; o kapsamli ve siki bir sosyalizasyon süreci içinde ortaya çiktigi için  fazla toplumsaldir.
 
- Bilim adami için önemli olan meslektaslarinin güvenini kazanmaktir.
 
- Labaratuvarda konusan doga degildir; doganin sözcüsü durumundaki bilim  adamidir.
 
- Bilim adami ulastigi bilimsel sonuçlari yayinlamalidir çünkü bir kabul ya da reddedeni bulunmadiginda bilgi bir hiçtir.
 
-Bilginin evrenselligi o bilgiyi üreten cemaatin gücüne baglidir.
 
 
 
 
 
 
 
VI. Oturum ( Siyaset Bilimi ve Uluslararasi Iliskiler)
 
 
1)Mehmet AKÇA:1931 Tarihli Kudüs Islam Kongresi ve Türkiye
 
- Köklü ve kadim bir geçmise sahip olan Filistin, 400 yillik Osmanli egemenliginin ardindan tarihinin belki de en karanlik dönemine adim atmistir.
 
-1917’de bölgeyi ele geçiren Ingiltere, günümüzde Filistin sorunu olarak anilan meselenin kurucu öznelerinden biridir
 
-Müslümanlarin, Osmanli Devleti dagildiktan sonra içine düstükleri parçalanmislik durumu da göz önünde bulundurularak; yeniden ayaga kalkarak bir araya gelmelerine ve ortak sorunlarina çare üretmeye çalismalari açisindan kongre çok önemlidir.
 
- Kararlarin uygulanmasi açisindan bakildiginda, kongrenin basarili oldugunu söylemek mümkün degildir.
 
- Kongre kararlari arasinda çok önemli basliklar olmakla birlikte, kararlarin stratejik bir derinlikten yoksun olmasi ve ortak bilincin gelismemis olmasi istenilen sonuçlara ulasmayi zorlastirmistir.
 
- Kongre I. Dünya Savasi sonrasi dagilan Müslümanlarin bir araya gelme ve Islam kardesligini yasatma konusundaki saiklerinin açik bir ifadesidir.
 
- Kudüs Islam Kongresi’nin, gerek hayata geçtigi dönemden gerekse de günümüzden yapilan yerinde bir okumayla Islam dünyasina ait birçok parametreyi sunmaktadir.
 
 
 
2)Ömer Faruk BILBAY:Uluslar arasi Aktörlerin Küresel Su Politikalarinin Olusumuna Etkileri ve Su Yönetisimi:
 
-Uluslararasi aktörler  Suyun insani dogal bir hak olmaktan çikarilarak serbest piyasada bir meta haline gelmesi gerektigini savunmakta ve bu yönde politikalara destek vermektedirler.
 
- Suyun dogal bir insan hak olmaktan çikarilarak serbest piyasa içinde ekonomik bir meta haline dönüsmesini en fazla arzulayan küresel su sirketleridir
 
-. Dünyadaki su hizmetlerinin özellestirilmesine talip olan çok uluslu sirketlerin en önemlileri Fransiz, Ingiliz ve Alman çok uluslu sirketleridir.
 
- Su kaynaklari yönetimi ve finansman desteginin kimin eliyle saglanacagina iliskin yaklasimlar “Kamucu” ve “Piyasaci” yaklasimdir.
 
-1990’li yillara kadar suyun temel bir insan hakki ve mülkiyetinin kamuya  ait oldugu ve politikalarin bu dogrultuda olmasi gerektigi görüsü hakimdi.
 
- Dünya Bankasi ve Avrupa Birligi tarafindan verilen ekonomik finansman destegi ve bu destegin karsiliginda su kaynaklarinin özellesmesini talep etmeleri suyun piyasada metalasma sürecini hizlandirmistir.
 
- Gelismemis yada gelismekte olan ülkelere finansal destek saglayarak su kaynaklarinin özellestirilmesi talebinde bulunan Hollanda ve Isviçre gibi ülkelerin kendi ülkelerinde su kaynaklarinin özellestirilmesini yasaklamalari üzerinde düsünülmesi gereken bir durumdur.
 
3)Vedat KARACA:Kore Yarimadasi ve Uluslar arasi Aktörler:
 
-Asya Pasifik bölgesi dünyanin sinir uçlarinin toplandigi yerdir.
 
-Nükleer güce sahip ve ekonomik bakimdan gelismis ülkeler Asya Pasifik bölgesindedir.
 
-Asya Pasifik bölgesi dünyanin yeni güç paylasim merkezidir.Ve bu güç paylasimi Kore Yarimadasi üzerinden yapilmaktadir.
 
-Kore Yarimadasi’na hakim olan dünyaya hakim olur.
 
 
 
4)Bekir HALHALLI:Arap Bahari ve Kürtler: 2002-2012 Türk Dis Politikasinin Paradokslari:
 
-Siyasi gerilimler Ortadogu ve Kuzey Afrika ‘da ciddi bir etki birakti.
 
-Osmanli Döneminde “Arap Isyani,Arap Ayaklanmasi” ifadelerinin kullanilmasi fakat son dönemde yasanan olaylarin “Arap Bahari” olarak nitelendirilmesi Oryantalist bir bakis açisinin tezahürüdür.
 
-Araplarin yasadigi bu gelismeler çevre ülkeleri de etkilemistir.
 
-Türk dünyasi, Ortadogu ile Avrupa arasindaki bir fay hattindadir.
 
-Türkiye Irak Kürtleriyle kurdugu yakinligi Suriye Kürtleriyle kuramamistir.
 
-Türkiye’nin önce kendi içindeki Kürtlerle sorunlarini sifirladiktan sonra disaridaki Kürtlerle sifir sorun arayisina girmesi gerkir.
 
-Türkiye kendi içindeki meseleleri çözmeden nasil diger ülkeleri kusatici ve yönlendirici bir güce ulasabilir?
 
 
 
 
VII. Oturum ( Temel Islam Bilimleri )
 
 
1)Mehmet Emin ISIK:Kur’an’da Yahudilesme Zihniyetine Dair:
 
- Islam, Allah nezdindeki tek dindir.
 
- Müslüman , tüm zaman ve mekanlarda Islamin emirlerine  uyanlara irk, seriat, peygamber farki gözetilmeksizin verilen ortak isimdir.
 
-Kur’an’a göre Yahudilesmis zihniyetin vasiflari sunlaridr:
 
    Pazarlikli iman
 
    Kutsal kavim/irkçilik
 
    Kurtulmus ümmet düsüncesi
 
    Dini adetlestirme
 
    Dünyevilesme
 
    En üstün olma iddiasi
 
    Ikiyüzlülük
 
    Laubalilik
 
    Cedelcilik
 
 
2)Vusale GULIYEVA: SIÎ-CÂFERI FIKIH KAYNAKLARINDAN OLAN IBNU’L MUTAHHAR HILLÎ’NIN “TAHRÎRU’L AHKAMI’S SERIYYE ala Mezhebi’l Imamiyye” ADLI ESERINDE NIKÂH HUKUKU BAGLAMINDA MUT’A
 
- Gayri daimi nikâh (muvakkat izdivaç) olarak da bilinen mut’a nikâhi süreli bir nikâhtir.
 
- Mut’a bir erkegin bir kadinla, belirli bir mehir karsiliginda belirli bir süreligine evlenmesidir
 
- Mut’a nikâhinda da daimi nikâh gibi evlilik icap ve kabul lafizlari ile yapilir
 
- Vaktin ve mehrin belirlenmesi sarti kosulmustur.
 
- Mut’ada kadinin Müslüman veya ehli kitap olmasi sarti kosulur
 
- Mut’anin hükümleri evlilikten dogan haramlik konusunda daimi nikâh gibidir
 
-Mut’ada Mehrin akitle beraber teslim edilmesi vaciptir
 
- Mut’a akdi sonucunda dogan çocugun nesebi babasina baglanir.
 
- Mut‘a akdi talaka gerek olmaksizin kendiliginden son bulur
 
- Sahitlik ve ilan Mut’a nikâhinin sartlarindan degildir
 
- Câferîler disinda Mut‘a nikâhinin caiz oldugunu savunan bir mezhep yoktur.
 
 
 
3)Nihal ILIMEN:Tasavvufun Islam’daki Yeri:
 
-Mistik düsünceler açisindan dünya düsünce tarihine bakildiginda birçok ülkede bunun örneklerini bulmak mümkündür
 
- Hermetik irfanilik çesitli egilim ve tonlari itibariyle Islam irfaniliginin genel tefekkür yapisina oldukça benzemektedir.
 
- Irfan psikolojik, fikri ve “varolussal” bir tavirdir.
 
 
 
4)Nurten BENLI:Sosyal Degisme ve Din Iliskisi
 
- Din ise toplumun yapisinda önemli bir etken olan bir olgudur.
 
- Sosyal degisme; toplumun sosyal teskilatinin yapisini sürekli ve köklü olarak etkileyen ve toplumun tarihinin akisini degistiren degisiklikler bütünüdür
 
-Din, bazen sosyal degisimin kendisi/öncüsü bazen de sosyal degisimi engelleyici faktör olarak karsimiza çikar.
 
- Sanayilesme, modern bilimsel ve teknolojik gelismeler, toplumsal hareketliligin eskiye nispetle çok büyük oranlarda artisi gibi degismeler dünyanin bütün toplumlarinin geleneksel yapisini, kültürünü ve inançlarini derinden etkilemistir.
 
 
 
5)Mehmet KALKAN:Protestanligin Gelisim Sürecine Islam’in Katkisi:Avrupa’da Unitaryen Olusum ve Islam
 
- Protestan ReForm hareketinin olusumunda ve gelisiminde Islam, hem bir dini gelenek olarak hem de müntesiplerinin insani iliskileri bakimindan dönüstürücü bir unsur teskil etmektedir.
 
- Martin Luther’in 95 teziyle Wittenberg’de Katolik inancina yaptigi itiraz, Hiristiyanligin yeni bir yol ayrimina gelmesi olarak kabul edilebilir.
 
- Batinin Islam algisinin saf bir cahillik olmadigini ve bir takim önyargilar ile insa edildigi muhakkaktir. Bu ön yargilar modern arastirmacilarin dahi Islam geleneginin ReForm sürecine etkilerini gizleyecek kadar kati ve gününüze kadar süregelen bir algidir.                                                          -Kur’an’i Arapça aslindan okuyarak anlayabilen Hristiyanlarin Teslis ögretisini reddeden bir tutumu benimseyerek bunu akli ve mantiki izahlar ile desteklemelerinin dogrudan Islami bir etkilesim ile açiklanabilir                                                                                                              
 
-Islam dininin Unitaryenizm üzerindeki etkisini Osmanli egemenligindeki Macaristan ve kismen Osmanli yönetimine bagli Transilvanya (Eflak, Bogdan) bölgesinde dini özgürlüklerin teminati olan Osmanli yönetiminin bu kilise üzerindeki etkisi çerçevesinde açiklamak gerekir.
 
 
 
 
Eklenme Tarihi : 11.11.2013





E-Posta Listesi

Günün SÖZÜ

 
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
© 2009-2024 - Tüm Hakları Saklıdır. Bilsam.Org | Sistem:UmutDenizi Web