Bayramlar, birlik ve beraberligin yasandigi, darginlarin baristigi, gönüllerin alindigi, çocuklarin, dünya mesgalesi ile belki aylardir ihmal ettigi silayi rahimi gerçeklestirdigi mübarek günler. Ebeveynlerin, ayni zamanda çocuklari ile en yakin oldugu zaman dilimi. Bu açidan silayi rahimi gerçeklestirmek üzere, Türkiye’de milyonlarca insan, birkaç günlügüne de olsa anne babalarini ziyarete gitti. Çocuklarinin ve torunlarinin ziyaretleriyle yüzleri gülen yaslilarin yani sira yillardir ziyaretine gelenin bulunmadigi huzurevi sakinleri de söz konusu. Bayramlar da huzurevleri siyasetçiler,mülki amirler,STK lar tarafindan ziyaret edilir.Her ne kadar Huzurevlerin de ki; yaslilar mülki amirler tarafindan ziyaret edilselerde Huzurevleri müdavimlerinin gözleri ogullarini,kizlarini,torunlarini veya yakin akrabalarini arar. Sosyal devlet olmanin sorumlulugu geregi bugün yaslilarimiz ve bakima muhtaçlarimiz gerek huzurevlerinde gerekse evde bakim hizmetleri ile bir nebzede olsa yaralari sariliyor ihtiyaçlari gideriliyor.Dün yaslilarimizin en büyük korkusu yaslaninca kimse bize bakmaz sokaklarda kaliriz diyorlardi.Ancak bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi bünyesinde olusturulan yaslilara bakim ünitesiyle hiç bir yasli vatandas aç ve açikta kalmiyor.. Her ne kadar devlet yaslilara sahip çiksa onlari el üstünde tutsa da evladin baktigi gibi olmuyor..Evlat hasretini gideremiyor..Evlat tarafindan terkedilip arayip sorulmamak yaslilarimizi kahrediyor..Onlarin istedigi çok sey mi? hiç olmazsa Bayramdan Bayrama da olsa onlari ziyaret etmek çok zor olmaza gerek kaldi ki onlar sizin ataniz sizi büyütürken ne zahmetlere katlandigini unutmamaliyiz. Bir Baba On Evlada Bakar,On Evlad Bir Babaya Bakamaz.Geldigimiz durum onu gösteriyor..3-5-8 evladi olan bir baba huzurevine terkediliyor.Ve o evlatlardan bir tanesi babayi ziyaret etmiyor.. Huzurevi sakinleri hayat hikayelerini anlattikça aci tablolarla karsilasmaktayiz..10-20 yil boyunca huzurevinde kalan Baba veya Annesini ziyaret etmeyen evlatlara tanik oluyoruz..     Ramazam Bayramin da Türkiyenin gündemine gelen 80 yasindaki Mehmet dedenin hayat hikayesi acilarla dolu..Mehmet Tok, 80 yasinda Antalyali, 8 yildir huzur evinde yasiyor. Hayat arkadasini kaybettikten sonra, evinin yanmasi sonucu kalacak bir yeri yoktur. Çocuklarinin yaninda kalmak istedi ancak kabul edilmedi. O da sirf evlatlarindan uzak yasamak adina Ankara’da bir huzur evinde yasamayi tercih etmis. Mehmet Tok, kaldigi bu huzur evini çok begendigini ifade ederek, “Allah, devletimize, milletimize zeval vermesin. Bu halimize bak. Burasi olmasa idi perisan olurduk. Buradan çok memnunum.” dedi. Iki oglu oldugunu kaydeden Tok, 8 senedir hiç kimsenin kendisini aramadigini belirtti. Evlatlarinin kendisine neden küstügünü bilmedigini de kaydeden Tok, kalbinin çok kirik oldugunu anlatarak, "Çocuklarima çok kalbim kirik. Ne yapmisim onlara yahu. Bir baba ne yapabilir. Bir baba, evladinin çocugunun durumunun iyi olmasini istemez mi? Ister. Yok zamanlarimizda, izdirap çekerek büyüttügüm evlatlarim simdi beni aramiyor ve sormuyorlar. Bir babayim ben.” diye konustu..Mehmet dede gibi onlarca yüzlerce örnek verilebilir..Bir Baba On Evlada Bakar, On Evlad Bir Babaya Bakamaz....