BILSAMin Konugu.... Cumartesi aksami Malatyada iki önemli program vardi... Bunlardan birincisi Mesale Egitim ve Kültür Derneginin Malatya Belediye Konferans salonunda düzenlemis oldugu Suriyeli Kardeslerimizle dayanisma gecesi programiydi.. Malatyali kardeslerimiz Suriyede yasanan zulme sessiz kalmamis,gerek Suriyede gerekse mülteci olarak ülkemize siginan Suriyeli magdurlar için mesale egitim ve kültür derneginin düzenlemis oldugu geceye katilarak salonu hinca hinç doldurdular.. Mesale Egitim ve Kültür Dernegini bir kez daha taktir etmek gerek..Malatyadan Suriyeli kardeslerimize gönül köprüsü oldular..Ümmet bilincinin yeniden diriltilmesine,kardesligin sinir tanimadigini bir kez daha gözler önüne serdiler..Salonu hinca hinç dolduran duyarli kardeslerimizde kendilerine dagitilan zarflara karinca kararinca bagislarda bulunarak hem maddi hemde manevi yardimlarini esirgemediler.. Cumartesi aksaminin ikinci programi ise BILSAM tarafindan gerçeklestirilen geleneksel kültür kusagi konferanslar dizisi kapsaminda Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi baslikli konferansti.. Konferansa eski Merkez Bankasi Baskani simdi ise Cumhurbaskani Ekonomi basdanismanligi görevini yapan Durmus Yilmazdi.. Durmus Yilmazi hatirlarsiniz:Evinin önündeki ayakkabilarinin fotograflanmasi,esinin basörtülü olmasi nedeniyle bazi çevreler tarafindan haksiz elestirilere maruz kalmisti.. Konferansi veren bir ekonomist olunca dinleyici sorularida ekonomi agirlikliydi.. Durmus Yilmaz, 2001 krizinde Türkiyeyi anlatirken bir konunun altini çizdi...2001 krizinde bilindigi gibi 20 küsür banka batirildi.. Batirilan bankalardaki mevduatin devlet tarafindan mevduat sahiplerine ödenmesi akilli bir davranis olarak algilanmasi beni sok etti..Sn Yilmazin gerekçesi su idi:Sayet bankada batirilan mevduat, mevduat sahiplerine ödenmeseydi isyan çikardi..Isin garibi bankada faizli mevduat sahibi bulunan kisi sayisiTürkiyenin kaçta kaçini olusturuyor olmasiydi..Kaba bir hesap yaparsak o günkü batirilan bankadaki mevduat sahipleri Türkiye nufusunun % 3 veya 5ini geçmez..Bu kisilerin bankadaki paralari ödenmedigi taktirde isyan çikma ihtimali varsayildigi için sahislar tarafindan içi bosaltilan bankalarin yükü 70 milyona yükleniyor..70 Milyonun isyan çikarma ihtimali nedense gözönünde bulundurulmuyor...Ve bugün hala bizler 28 Subat döneminde batirilan bankalarin faizlerini ödemekteyiz... Bir dinleyicinin Asgari ücretten verginin muaf tutulmasi devlete agir maliyet getirimi devlet asgari ücretten vergiyi muaf tutmasi halinde ekonomide büyük sikintilar yasarmi sorusuydu.. Devlet isterse asgari ücretten vergiyi muaf tutabilir..Buda ekonomiye büyük bir yük getirmez..Devletin bir kaç kalemde yapacagi tasarruf bu açigi kapatabilir..Örnegin saglik harcamalari,yesil kart sahiplerinin siki bir takibe alinmasi,yapilan yardimlarin hak edene verilmesi bunun disindaki yardimlarin kesilmesi vs gibi kalemlerde tasarrufa gidilmesi halinde milyonlarca asgari ücretlinin eline bir kaç kurus daha fazla geçecektir... Demekki; devlet isterse asgari ücrete vergi muafiyeti getirebilir..Buda bir tercih meselesi önümüzdeki günlerde devlet bu tercihi gerçeklestirirmi bilinmez..Bilinen tek bir gerçek var o da asgari ücretlinin açlik sinirinin altinda yasam sürdürdügüdür...