Sempozyumun açilisinda konusan Aile ve Sosyal Politikalar Bakani Fatma Sahin, “Belediyeler Birligi ile yaptigimiz anlasma ile 81 ilde evlilik öncesi egitimle ilgili çalismalari tamamladik. Bugün artik nisanlanarak, ‘Ben evlenmek istiyorum’ diye gelenlere belediyelerde uzmanlar tarafindan hukuki bilgileri, saglik bilgilerini, iletisim bilgilerini veriyoruz. Bu ilaç gibi verdigimiz dersin, yarin bütün sorunlari çözecek bir ilaç olmaktan daha çok onlari yasayacagi sorunlara karsi hazirliyoruz” diye konustu.

      “EKONOMIK KRIZLER AILE KURUMUNU ETKILIYOR”

      Bosanmalarin daha çok ekonomik kriz dönemlerinde meydan geldigini ve Türkiye’de en yüksek bosanma rakamlarini 2001 yilindaki ekonomik krizde meydana geldigini aktaran Bakan Sahin, sunlari söyledi:

    “En yüksek rakamin 2001 yilinda yasanan krizde yükseldigini ve yaklasik yilda 130 bin bosanmanin oldugunu, bir yilda ortalama evlenme sayimizin 550 bin ile 650 bin arasi oldugu, ortalama bosanma sayimizin da 100 bin ile 110 bin oldugu son 10 yili yasadik. 2008 yilinda yasanan ekonomik krizde çok az yükselmesine ragmen hemen hizli bir sekilde toparlanma yasadi. Su bir gerçek ki, ekonomik olarak yasanan sorunlar evlilik kurumunu direkt etkiliyor. Bizim arastirmalarimizdan çikan sonuç bu. Ama ekonomi her sey demek degil, bir sey demek olabilir ama her sey demek degil. O yüzden bu kurumun bir kisinin bile ayrilmasini engelleyecek sekilde sürekli çözüm odakli götürülmesini en büyük görev alanimiz olarak görüyoruz. O yüzden 2 ilde yaptigimiz pilot çalismada, aile mahkemesi hakimlerine, ‘Bosanmak için size basvuran çiftlerin bizim uzmanlik destegi ile bu sorunu test edelim, pilot bir çalisma yapalim’ diye yaptigimiz çalismada, 450 çiftten 75 çifttin yeniden evlilige devam karari aldigini gördük. Bir çift bile çok önemli, bir yuva bile çok önemli. Bugün bizim kurumlarimizdaki 14 bin evladimizin yüzde 80’i parçalanmis aileden. Bugün yasadigimiz birçok sorunun temeli parçalanmis ve daginik ailelere dayaniyor.”

      “ÇEKIRDEK AILE YENIDEN TANIMLANMALI”

      Vali Vasip Sahin ise, “Biz millet olarak ailemizin saglamligi ile ve ailemizdeki o yapinin geleneksel o yapinin güçlülügü ile hep övünür dururuz. Bugün belki geç degil ama yarin bizim için de geç olabilir. Çünkü sanayilesmenin ve ardindan bilgi ve teknoloji çaginin bize dayattigi hayat tarzi bizim ailemizi de maalesef yipratmaya ve erozyona ugratmaya baslamistir. Bizler ailemizi yeniden insa etmek durumundayiz. Alarm zilleri çaliyor. Bu alarm zillerinin biz bugün sorumluluklari olarak duymakta ve onu eyleme çevirmekte ihmal göstermeye hakkimizin olmadigini düsünüyorum. Sunu özellikle arz etmek istiyorum; bizler ise belki aileyi yeniden tanimlayarak baslamaliyiz. Çekirdek aile bize hep anne, baba ve çocuklar olarak anlatildi ama bana göre çekirdek aile en azindan büyükannenin ve büyükbabanin da içinde oldugu, hatta halalarin, teyzelerinde, dayilarin bulundugu bir kurum olarak tanimlanmali” seklinde konustu.

      “GÖZ GÖZE BAKARAK YAPILAN EVLILIKLERIN SONU PEK HAYIRLI OLMUYOR”

      AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalik da, “Ben öncelikle siyaset yaparken bize eslik eden eslerimiz, çocuklarimiz basta olmak üzere ailemizi korumamiz gerektigini çok net biliyorum. Toplumun temel tasi aile ve ailenin temel tasi kadin. Eger kadin güçlü olursa, kadin mutlu olursa aile güçlü, aile mutlu, toplum güçlü ve toplum mutlu olur” dedi.

      AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Sahin ise, “Biz geçmiste bize miras birakilan örflerimizin, geleneklerimizin, göreneklerimizin disina çiktigimiz bu günlerde degisen dünyaya ayak uydurma adina gerçekten toplumun temel dinamiklerinden birisi olan aile yapimizi da ciddi bir manada sarsarak bugünlere geldik. Ancak bunu gören degerli Basbakanimiz elbette bununla alakali olarak basli basli bir kurum olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligini kurarak bu konuya da bir nester vurmustur” seklinde konustu.

          AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz ise sunlari söyledi:

      “Önce saglikli bir aile kurmamiz gerekiyor. Bunun için inandigimiz degerlere göre baktigimizda biz evliliklerimizi yaptigimizda iyi ahlakli olmasina bakarak evliliklerimizi kursak, temeli saglam atmis oluruz. Göz göze bakarak yapilan evliliklerin sonu pek hayirli olmuyor ama ayni yöne bakarak yapilan evliliklerin sonu daha hayirli oluyor. O yüzden göz göze bakmaktan ziyade ayni yöne bakan insanlarin bir araya gelerek evlilik çatisini kurmalarinin daha saglikli olacagini bilmekteyiz.”

      AK Parti Malatya Milletvekili Cemal Akin, AK Parti hükümetinin aile sorunlarinin çözümü için önemli politikalar ürettigini söyleyerek, “Yeni getirilen uygulamalar aslinda geleneklere bogulmus olan ama gerçekte gerçeklestirmek mecburiyetinde oldugumuz ailenin yeniden yapilandirmasi çabalarimiz insallah netice verecektir” ifadelerini kaydetti.

      Malatya Belediye Baskani Ahmet Çakir ise, yerel yönetim olarak aile ve kadinlara yönelik olarak önemli sanatsal, kültürel ve egitim çalismalari yürüttüklerini belirterek, “Özellikle sanat merkezimiz basta olmak üzere aile danisma merkezimiz, kadinlar kültür merkezimiz ile bunlarin halka ulasacagi kenar mahallelerimiz de yapmis oldugumuz semt konaklarimiz ve çok amaçli belediye sosyal tesislerimiz ve bugün itibariyla 17 mahallemizde belediye sosyal tesislerimiz ve 5 mahallemizde de semt konaklari olusturduk. Merkezde yaptigimiz çalismalari mahallelere de tasiyarak burada hem ailelerimizi, çocuklarimizi egitmek hem hanimlarimizin el becerilerini gelistirmek, hem de o bölgede farkli sosyal etkinlikler, özel günlere özel etkinlikler için öncelikle fiziki yapilanmamizi tamamladik” seklinde bilgi verdi.

      BILSAM Baskani Prof. Dr. Ibrahim Gezer, “Günümüz dünyasinda yasanan hizli degisim insana dair ne varsa su ya da bu sekilde etkiledigi gibi aile kurumunu da etkilemektedir. Geleneklerinden ve degerlerinden koparilan aile, modernizmin olumsuz etkilerine açik hale gelmistir. Ülkemizde 1950'li yillarda yüzde 20 olan sehirlesme orani günümüzde yüzde 75-80’lere ulasmis, yigilmalar seklinde gerçeklesen bu yer degistirmeler aile hayatimizi derinden etkilemistir. Yine, kitle iletisim araçlarinin ulastigi boyutlar, teknolojinin yogun kullanimi, feminizm gibi siyasal akimlarin ortaya çikisi ve egitim düzeyinin yükselmesi gibi etkenler de aile kurumunda benzer degisimlere yol açmistir. Aile ve toplum hayatimizi derinden etkileyen issizlik ve yoksulluk, aile içi siddet, gençler arasinda yayginlasan sigara, içki ve uyusturucu kullanimi, sürekli artan bosanma oranlari, töre cinayetleri, dezavantajli sosyal gruplarin yasadiklari sorunlar saglamligi ile övündügümüz aile yapimizi tehdit eden unsurlar olmaya devam etmektedir” ifadelerini kaydetti.

      Açilis konusmalarinin ardindan iki gün sürecek olan semzpoyum, açilis paneli ile devam etti. Oturum baskanligini Inönü Üniversitesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin SIS'in yaptigi panelde, Yalova Üniversitesi'nden Prof Dr. Ali Riza ABAY Toplumsal Dinamizm Unsuru Olarak Aile, Yildiz Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ergün YILDIRIM Bir Modernite Projesi Olarak Aile Mühendisligi, Mus Alpaslan Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fethi Ahmet POLAT Dünyevilesme Tehlikesi Karsisinda Aile ve son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi'ndan Doç. Dr. Aysen GÜRCAN'in Türkiye'deki Aile Egitimi Ihtiyaç Analizi konulariyla katildi.