Aydin kavrami, modernitenin ortaya çikisi ve yayilmaya baslamasiyla birlikte basta Osmanli ve Rusya’da olmak üzere dünyanin birçok bölgesinde yasanan saskinlik sonucu “Ne oluyoruz? Bütün geleneklerimiz modernite karsisinda tuz buz olurken seyirci mi kalacagiz? Nerede bu ülkenin okumus yazmislari? Nerede aydinlarimiz? Nerede entelektüellerimiz? sorularinin sorulmaya baslamasiyla ortaya çikmistir. Bu çagrilar sonucu birçok bölgede kendini aydin gören ve sorumluluk hisseden birçok insan hareke geçmis, moderniteye karsi tavirlar gelistirilmeye çalisilmis ancak bunda pek basarili olunamamistir.

Günümüzde Türkiye ve dünyada birçok sorun yasanmaktadir, bu sorunlara karsi duyarsiz kalinmamalidir. Aydinlarla ilgili temel sorunlardan birinin her aydinin belli sorunlara karsi duyarlilik gösterirken diger sorunlara karsi suskun kalmasidir. Aslinda böyle davrananlara aydin demek mümkün degildir. Basörtüsü yasagina karsi çiktigim için sol kesimden birçok kisi tarafindan elestiriliyorum ve “onlar iktidari ele geçirdiklerinde basina gelecekleri görürsün” seklinde uyarilar aliyorum. Buna karsilik “onlar simdi mazlum olduklari için onlarin yanindayim, gün gelir zalim olurlarsa tereddüdünüz olmasin o zaman karsilarinda olacagim” seklinde cevap veriyorum”.  

 “Kendine aydin denilen birçok insan, kim iktidara gelirse ona yandas oluyor” bunu nasil karsiliyorsunuz? sorusuna Rus devrimci Lenin’in iktidara geldiklerinde arkadaslarina hitaben “Arkadaslar biz artik iktidariz. Unutmayin ki bu, ayni zamanda artik bütün alçaklarin da bizimle beraber olacagi anlamina geliyor” sözleriyle cevap verdi. 

Konferans öncesi BILSAM’da gençlerle bir söylesi gerçeklestiren Laçiner, Türkiye’de yasanan darbe süreçleri, gençlik hareketleri, subaylik yaptigi, hapis yattigi ve yurt disina gitmek zorunda kaldigi dönemlerle ilgili ilginç anekdotlar aktardi. Ayrica konferans sonrasi bir grup BILSAM üyesi ve misafirle gerçeklestirilen toplantida Türkiye’deki sol hareketler degerlendirildi. 

“Bir sosyalist olarak sizi mücadeleye sevk eden, israrla bu mücadeleyi sürdürmenize sebep olan temel motivasyon unsuru nedir” sorusunu “Bir gün topragi kazarken bir solucanla karsilastim, solucana baktim ve kendi kendime söyle dedim. Bak Ömer bu solucan da bir varlik sen de bir varliksin ama o basit bir solucanken sen birçok yetenekle donatilmis bir insansin, o zaman senin bir farkin olmali, insana yarasan bir hayatin olmali dedim ve mücadele benim için bir yasam biçimi oldu” seklinde cevaplayan Laçiner bir aydinin temel sorumlulugunun statükoya, militer güçlere ve iktidar sahiplerine karsi muhalif bir durus sergilemek ve her durumda halkin, magdurun, ezilen insanlarin yaninda olmak oldugunu ifade etti.