30 Metrekarelik Odadan Türkiyeye açilan kapi BILSAM... Iki günü esit olan zarardadir
ilkesiyle 2005 yilinda 30 metrekarelik bir odada gönüllü bir kaç arkadasin gayretleri
ile kurulan BILSAM geldigi nokta itibari ile hani kabina sigmaz derler ya BILSAMda
artik mevcut yerine sigmaz hale geldi. Tek gayeleri vardi.Insanliga bir seyler vermenin
yani sira Allahin Rizasini kazanmakti.Gerek maddi gerekse manevi fadakarlik gösterdiler.
Zamanlarindan fedakarlik yapip yeri geldi büroda sabahladilar.Ama yilmadilar yorulmadilar.
Azimle gayretle çalistilar. Durgun suya atilan tas misali, halka halka büyüyerek insanliga
hizmet etmenin verdigi mutlulugu bizlerle birlikte yasamaktalar. Kültürden,Sanata,Sagliktan,
Egitime,Kaysidan,Ulasima ve bir çok alanda var olan sorunlarin çözümü için göstermis oldugu
gayretler bilinmektedir. Yazimin basindada belirttigim gibi BILSAM kabina sigmaz misali:
Malatya insanina daha fazla bir seyler vermenin yollarini aramaktadir.Yani Iki günü esit
olan ziyandadir diyerek her geçen gün daha farkli bir seyler vermek arzusu ile yeni
yeni projeler üretmektedir. Özellikle Kültür Kusagi Konferanslar serisi Malatyalilarin
ilgisini çekmis ve her görüsten insanimizi bir araya getirerek onlarin fikir alisverisinde
bulunmasini saglamistir.Türkiyenin degisik illerinden gelen yazar ve Akademisyenler
Malatyaya gelirken çekindiklerini,ancak verdikleri konferansin ardindan Malatyadan memnun
ayrildiklarini, Malatyanin Kültüre ve sanata verdikleri önemi yazilarinda belirttiklerine
hep birlikte sahit olduk. Zaman Gazetesi yazari Ali Ünal,Tarihte iki büyük açilim adli
konferansini vermek üzere kürsüye çiktiginda ilk sözü su olmustu:Malatyaya gelmeden önce
çekincelerim vardi.Ancak salonda gördügüm bu kalabalik Malatyalilarin ne kadar degistigini
ve kültüre verdigi önemi fazlasiyla göstermistir. Yine Kültür Kusagi Konferanslar serisinde
Malatyaya konferans vermek üzere gelen Yenisafak gazetesi yazari Hilal Kaplan Malatyadan
ayrildiktan sonra BILSAM için Malatyadan Dünyaya açilan ufuk baslikli bir yazi kaleme almisti:
Hilal Kaplan yazisinda söyle diyordu: BILSAMin düzenledigi konferansta,
"Türkiyenin Ölmeyen Babasi"nin gözleri üzerimizde oldugu halde,
cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan "halk-vatandas" ayrimi hakkinda konusurken
simdiye kadar konusmaya gittigim sehirlerden Malatyayi farklilastiran basat bir unsur dikkatimi çekti.
Dinleyici kitlesi oldukça çesitli olmasina ve soru-yorum kisminda aralarindaki görüs
farkliliklari belirgin biçimde ortaya çikmasina ragmen seviye hiç düsmeden ve ortam hiç
gerilmeden gündeme getirilen tüm meseleler üzerine beraberce kafa yorabildik. Kamusal
alanda tesis edilmesini arzu ettigimiz istisare ortaminin bir numunesini sunan Malatya halki,
özellikle bu yaniyla beni çok etkiledi. BILSAMin düzenlemis oldugu sempozyumlar ve
konferanslarda Türkiyenin degisik illerinden ilimize gelen, gerek yazar gerekse
akademisyenlerin Malatyayi gittikleri yerlerde anlatmalari Malatya için bir kazanim degilmidir.
Iste bunun için BILSAM Malatyanin Türkiyeye açilan kapisidir.Ve eminim ki; BILSAM artik kabina
sigmadigi gibi var olan yerinede sigmayacaktir.
                                                                                                                                               Ali YIGIT